Bizim takimin futbol anlayisi tamamen futbol oynamaya yonelik oldugundan kapanan savunmalarda isimiz zorlasiyor.Futbolun netice oyunu olarak goruldugu ulkemizde Galatasaray dan alinmis puan yada puanlar o haftalik takimlari rahatlatiyor ama o takimlar ilerleyen haftalarda husran sonuclara taniklik ediyor.Boyle oluncada Turk futbolunda 2 takimdan baska oyunu seyredilecek takim kalmiyor.
Gunluk kisa vadeli basarilarla adindan sozettirmek yerine kalici basarilara imza atmak icin kisa donemli basarisizliklarinda olabilecegi gecis donemlerinde takimlar bu tip olumsuzluklarla karsilasabilir.
Galatasaray imiz senelerdir 4-3-3 ve 4-4-2 ile oynamis bir takim.Uyum surecinde problem olmuyor fakat dikkat edersinizki Galatasaray in kadrosundaki oyuncularin yerlisi yabancisi milli takimlarinda oynayan futbolcular ve neredeyse diger takim oyuncularindan 2 kat fazla mac trafiginde bulunuyorlar.
Boyle oluncada sakatliklar bir turlu yakamizi birakmiyor.
Rijkaard hazir olmayan adami kesinlikle oynatmaz.
Bu hafta sonu Trabzonspor macinda Linderoth ve Baris fizik ve psikolojik olarak ilk 11 de oynayabilecek kapasiteye geldi ise kesinlikle oynatir.
Galatasaray dan beklenti cok buyuk olunca bir kisim kendini ikinci plana atilmis olarak hissetti ve hemen medya araciligiyla Arda,Rijkaard,Kewell ve Haldun Ustunel uzerinden Hincal Uluc tetiklemesiyle kampanya baslatildi.
 
Bugunu degerlendiren bugune gore kiyima giden medya ilerisi icin hicbir cozumden bahsetmiyor.Onlar icin varsa yoksa Galatasaray in basarisizligi.
 
Osman Tanburacinin super yazisi;
''Galatasaray öksürür verem, UEFA’yı alır tesadüf derler.
febe yatağa düşer reklamdır, Twente’ye evinde yenilir nazardır derler...

Arda’yı bir gün Real Madrid’e yollarlar, ertesi gün yerin dibine batırırlar!
Alex dökülse es geçerler, gol attığında heykelini dikerler... ''
     Daha iki hafta öncesine Galatasaray'a yenilmeden  103 golle şampiyon yapan üstüne birde UEFA Avrupa Ligi şampiyonluğu hediye eden medya şimdi fırsattan istifade Aslan'ı çökertmeye çalışıyor. Harry Kewell gönderiliyor, Arda Arsenal'e veriliyor, Frank Rijkaard AC Milan'la anlaşıyor vs. bunun gibi birçok safsatayla hem taraftar umutsuzluğa sevkediliyor hem de takım yıpratılmaya çalışıyor.
Burdan taraftara mesajım; bu tür karalama kampanmayaları her zaman olacaktır, bunlara kulak asmayın takımınızı sonuna kadar desteklemeye devam edin.

Gelecek Galatasarayimizin altyapisinda bekliyor yeterki onu bulup cikartalim isler hale getirelim.

rijkaard`in barcelona`da ki son yilinda tv`den sürekli maclarini izleme imkani bulmustum. Dikkatimi ceken ilk sey bilhasa ic saha maclarda rakipler kendi 18 icine gömülüyordu.
Henry, eto,messi, iniesta vs sanki duvara karsi top oynuyorlardi, bir türlü rakip savunmayi delemiyorlardi. Rijkaard`li barcelona`nin cöküsü`de böyle baslamisti.

Ispanya`da rakip takimlar zamanca uyandilar,barcelonan`nin pas oyununu bosa cikartmak icin rakipler 9 oyuncu ile kendi 18 ne cekiliyorlardi. Böylece barcelona pas oyununu oynuyamiyordu.

Bu durumda galatasarayin gol yollarinda en önemli 4 oyuncusu arda, elano, kewell ve aydin. Bu 4 oyuncular dar alanda istedikleri zaman arkadaslarini gol pozisyonuna sokma kabiliyetleri var. yalniz son zamanlarda bu futbolcular takim oyunundan uzaklasmis bir görüntü ciziyorlardi. Ankaragücü maci en iyi örnek, arda bir cok kez daha iyi durumda olan arkaslarina vermeyip kendi gol atma hevesine kapilmistir, ayni seilde kewell, baros vs.

Zaten rijkaaard ve futbolcular bunlari biliyor, rijkaard`in görevi futbolculara bu durumu bir daha anlatmasi. Ya takim oyunu oynarlar basarili olurlar yada herkes kendine oynar takim halinde basarisiz olunur.

Cyruff barcelona`yi calistirdigi yillarda ayni sistemi oynatiyordu, aradaki tek fark cyruff`lu barcelonada kapanan takimlara karsi da zorlanmiyordu.

Romario, stoichkov ve laudrup rakip 18 icinde öyle bir pas alisverisi yapiyorlardiki adamlarin baslari dönüyordu.